Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings Direktörü Gergely Kiss, Türkiye’nin yatırım yapılabilir notunun korunması kararına ilişkin, “Türkiye’nin güçlü bir mali pozisyonu olduğunu görmek önemli” dedi.
Fitch Ratings’in Londra’daki merkezinde soruları yanıtlayan Kiss, Türkiye’nin reytingini “BBB-“ ve not görünümünü “durağan” olarak teyit ettiklerini anımsatarak, not ve görünümü teyit etme kararı almalarının sebebinin Türkiye’nin kredi profiline ilişkin güçlü ve zayıf yanları ele alan değerlendirmeleri olduğunu kaydetti.
Kiss, “Türkiye’nin güçlü bir mali pozisyonu olduğunu görmek önemli, Türkiye’nin bütçe açığı ise yüzde 3 seviyesinin altında… Ayrıca Türkiye’nin bankacılık sektörü de son derece sağlıklı” diye konuştu.
POLİTİK RİSKTE ANİ ARTIŞ OLMAZ
Kiss, IŞİD ve Ortadoğu’daki gelişmelerin yansımalarına ilişkin olarak da, “Bizim temel tahminiz (Türkiye’de) politik risk alanında ani bir risk artışının olmayacağı yönünde” dedi.
Türkiye’nin bölgedeki olumsuz değişimlere birçok ülkeden daha fazla maruz kaldığına dikkati çeken Kiss, son 2 yıl içinde Irak’ın Türkiye’nin en büyük ihracat pazarı haline geldiğini, bu pazardaki olumsuz gelişmelerin Türkiye’nin ihracat performansını da etkileyebileceği uyarısında bulundu. Türkiye’nin kredi notunun artırılması ya da not görünümünün durağandan, pozitife çıkarılabilmesi için “daha uyumlu bir politika bütünü” gerektiğini belirten Kiss, şöyle dedi:
“Örneğin daha düşük enflasyon ortamının oluşması reytingler için olumlu olabilir. Büyüme hızının azalmadan yeniden dengelenmesinin devam etmesi, daha düşük cari açık ve dış finansman olan ihtiyacın azalması (reyting için) olumu olacaktır.” Avrupa Merkez Bankası’nın 2 yıl sürecek varlık ve menkul kıymet alımlarına ilişkin değerlendirmede bulunan Kiss, “Bu Türkiye için önemli. Konuştuğumuz üzere, Türkiye’nin ticaret ilişkilerinin büyük çoğunluğu Avro Bölgesi’yle… Avro Bölgesi’ndeki değişimler bu açıdan önemli. Türk Lirası’nın dolar karşısında değer kaybını görmemize rağmen, Avro karşısında oldukça istikrarlı seyretti. Ticaret görünümü açısından bunun önemli sonuçları olacaktır” diye konuştu. Gergely Kiss, Fitch Ratings’in Türkiye ekonomisine ilişkin büyüme tahminleriyle ilgili “Türkiye ekonomisinin bu yıl yüzde 2,7 oranında büyümesini bekliyoruz. Büyümenin bu yıl dip yapmasını, önümüzdeki yıl ise ekonomik büyümenin hızlanmasını bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
“Örneğin daha düşük enflasyon ortamının oluşması reytingler için olumlu olabilir. Büyüme hızının azalmadan yeniden dengelenmesinin devam etmesi, daha düşük cari açık ve dış finansman olan ihtiyacın azalması (reyting için) olumu olacaktır.” Avrupa Merkez Bankası’nın 2 yıl sürecek varlık ve menkul kıymet alımlarına ilişkin değerlendirmede bulunan Kiss, “Bu Türkiye için önemli. Konuştuğumuz üzere, Türkiye’nin ticaret ilişkilerinin büyük çoğunluğu Avro Bölgesi’yle… Avro Bölgesi’ndeki değişimler bu açıdan önemli. Türk Lirası’nın dolar karşısında değer kaybını görmemize rağmen, Avro karşısında oldukça istikrarlı seyretti. Ticaret görünümü açısından bunun önemli sonuçları olacaktır” diye konuştu. Gergely Kiss, Fitch Ratings’in Türkiye ekonomisine ilişkin büyüme tahminleriyle ilgili “Türkiye ekonomisinin bu yıl yüzde 2,7 oranında büyümesini bekliyoruz. Büyümenin bu yıl dip yapmasını, önümüzdeki yıl ise ekonomik büyümenin hızlanmasını bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
KIRILGANLIKLARIN OLDUĞUNU BİLİYORUZ
Türkiye’nin önündeki zorluklara da değinen Kiss, şöyle devam etti: “Ekonomide kırılganlıklar olduğunu biliyoruz. Ayrıca raporumuzda Türkiye’nin politika kredibilitesinin ve politika uyumunun aynı reytinge sahip ülkelere oranla daha zayıf olduğunu da belirttik. Diğer bir konu da dış kırılganlıklar. Türkiye’nin dış borcu son yıllarda artış gösterdi. Dış borcun Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’ya oranı 2008′de yüzde 15 seviyesindeyken, şimdi yaklaşık yüzde 30 seviyesinde… Türkiye’de açıkça bazı kırılganlıklar var. Fakat hepsini toplamda değerlendirince sonuç olarak Türkiye’nin ‘BBB-‘ olan kredi notunu ve not görümünü teyit ettik.“ Türkiye’nin kırılganlıklara karşı finansal tamponlarını artırabileceğini dile getiren Kiss, “Türkiye’de dış kırılganlıklar yüksek. Türkiye’ni cari açık seviyesi gelişmekte olan ekonomiler içerisinde en yüksek olanlardan biri. Yüksek cari açık dış borcun kademeli olarak artması anlamına gelir” diye konuştu.
Gergely Kiss, Türkiye’nin mevcut finansal kırılganlıklarını azaltması için ekonominin yeniden dengelenmesinin devam etmesi, cari açığını azalması ve döviz rezervlerinin artırılmasının önemli olduğunu vurguladı.
ENFLASYONDAKİ OYNAKLIK AZALMALI
Türkiye’nin enflasyon performansını da değerlendiren Kiss, enflasyon hedefi yüzde 5 olmasına karşın açık bir şekilde Türkiye’nin enflasyonunun bu hedefin dikkate değer şekilde üzerinde olduğunu anlattı.
Ülke ekonomisi için düşük enflasyon ortamının yararları, avantajları olacağını aktaran Kiss, Türkiye’nin enflasyon oranını yüzde 5 seviyesine çekmesinin, ekonominin önündeki yerel zorlukların azaltılması açısından olumlu olacağını belirtti. Türkiye’nin enflasyon verilerini yakından izlediklerini kaydeden Kiss, “Bence asıl önemli olan enflasyonun dikkate değer şekilde hedeflerin üzerinde olması. Biz enflasyonun hedeflerle uyumlu bir şekilde daha düşük olmasına bakıyoruz. Enflasyonun stabil olması önemli. Enflasyondaki oynaklık azalmalı” diye konuştu.
Türkiye’nin cari açığını azaltma konusunda gelişme kaydettiğini, Türkiye ekonomisinin yeniden dengelenmesi devam ederken, cari açığın dikkate değer şekilde azaltıldığını, bu azalmaya kredi genişlemesindeki yavaşlamanın da eşlik ettiğini bildirdi.
Kiss, Türkiye’nin cari açık ve kredi genişlemesinin kontrol altına alınması alanlarında ilerleme kaydetmiş olmasına karşın, mevcut cari açık seviyesinin ve kredi büyümesinin halen aynı reyting ile değerlendirilen birçok ülkeden daha yüksek olduğunun altını çizdi. Türkiye’nin dış finans koşullarına da değinen Kiss, şunları kaydetti:
“Türkiye’nin büyük oranda dış finansmana ihtiyacı var. Bu açıdan her zaman Türkiye için küresel ekonomide ne gibi gelişmeler olduğu, küresel durumun ülkeyi nasıl etkilediği önemlidir. Fakat aynı zamanda, Türkiye son yıllarda borç yükümlülüklerini yeniden finanse edebildi. Türkiye’nin ihracat performansı son derece esnek. Türkiye aynı zamanda ihracatını pazarlar arasında yönlendirme konusunda son derece esnek oldu. Avrupa resesyondayken, ihracat pazarlarını Avrupa’daki talep azalmasından dolayı bölgedeki diğer ülkelere kaydırabildi.”
“Türkiye’nin büyük oranda dış finansmana ihtiyacı var. Bu açıdan her zaman Türkiye için küresel ekonomide ne gibi gelişmeler olduğu, küresel durumun ülkeyi nasıl etkilediği önemlidir. Fakat aynı zamanda, Türkiye son yıllarda borç yükümlülüklerini yeniden finanse edebildi. Türkiye’nin ihracat performansı son derece esnek. Türkiye aynı zamanda ihracatını pazarlar arasında yönlendirme konusunda son derece esnek oldu. Avrupa resesyondayken, ihracat pazarlarını Avrupa’daki talep azalmasından dolayı bölgedeki diğer ülkelere kaydırabildi.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder