Blog Listem

5 Ağustos 2014 Salı

Sultan 1. Ahmet (Sultan Ahmet)

Sultan_I._Ahmet

Sultan I. Ahmet, (Ahmed-i evvel, Divandaki  adıyla Bahtî) (Doğumu 18 Nisan 1590, Manisa – Ölümü 22 Kasım 1617, İstanbul) 14. Osmanlı padişahıdır, 93. İslam halifesi.
Babası Sultan III. Mehmed olup, annesi Hatun Handan Sultan’dır. Babasının ölümünden sonra 21 Aralık 1603′te Eyüp Sultan’da kılıç kuşanan Şehzade Ahmet tahta sahip olmuştur. Sultan I. Ahmet, Kanuni Sultan Süleyman’dan sonraki padişahlar içinde devlet işleriyle çokça şekilde uğraşan yegane ilk padişah olarak bilinir. Sultan I. Ahmet’in ölümü yakalandığı tifüs hastalığı yüzünden kurtulamayarak  22 Kasım 1617 senesinde 27 yaşında hakkın rahmetine kavuşmuştur. Türbesi Sultanahmet Camii yanındadır.
En önemli olaylardan sayılan, hanedan varis, vekalet ve veraset sistemini değiştirip kardeş katlinin yasasını kaldırmıştır. Bununla beraber ailenin aklı Salih en büyük üyesi payitaht sultan olur sistemini getirmiştir. Yasanın, şehzade kardeşler arasındaki rekabetin ve taht kavgalarının, makam için gerçekleştirilen şehzade katillerinin engellenmesi açısından Osmanlı Devleti tarihinde büyük bir önemi vardır.

Şehzadelik Zamanı

Sultan III. Mehmed’in 3 oğlundan 2.si olarak doğmuştur. Ağabeyi şehzade Mahmud’tur. Askeri ve yönetici işlerle ilgili bir şehzade olarak bilinen ve padişahlık için en uygun aday olan Şehzade Mahmud, izahat sız tahta geçmek ettiği iddiası üzerine öldürülmüştür. Bu durum I. Ahmet’e de sürpriz bir gelişme olmuştur. Böylelikle tahtın yolu açılmış olur. Şehzade Ahmed, henüz on üç yaşındayken, otuz yedi yaşındaki Sultan III. Mehmet ölür. Babası kendinden önceki Sultanlara nazaran genç yaşta hayatını kaybetmiş sultan ise, I. Ahmed de o zamana kadar baba vefatıyla tahta geçenlerin arasındaki en genç hükümdar olur. Zamansız ölüm üzerine, artık Sultan I. Ahmed’in cülusu ertesi gün hemen vuku bulmuştur. III. Mehmet’in vefatı on yedi Recep bin on iki gecesidir. Merasim müteakip gün karardığında gerçekleşiyor. Hicri takvime göre gün, akşam ezanıyla başlar ve takip eden akşam ezanında biter. Yani “Cülus, o gün hicri zamanda gerçekleşmiştir” denilir.) Bu cülusun, Osmanlı âliyenin zamanındaki yeri çok farklıdır:
  1. Bu padişah, devlet tecrübesinde bulunulan ve mühim olan sancağa çıkmamıştı. Bu durumla bir kapı halkı da yoktu. İlginç olan birde, babaannesini önceki saraya gönderdiğinde saray sanki yok gibi kalmaktaydı.
  2. Daha sünnet bile edilmemişti. Sünneti bile padişah olduktan sonra ancak yapılmıştır.

Padişah 1.Ahmet Saltanat Zamanı

Zitvatorok Antlaşması

Padişah I. Ahmet tahta geçtiği zaman Avusturya Cengi devam ediyordu. Osmanlı askeri donanması Belgrad’dan Budin’e  ilerlemekteydi. Peşte (25 Eylül 1604) ve Hatvan kaleleri cenk etmeden kolaylıkla ele geçirildi. Osmanlı askeri ilerleyerek Budin’in kuzeyinde bulunan Vaç kalesini ele geçirdi (16 Ekim 1604). Osmanlı Askeri, Sultan I. Ahmet’in suali üzerine Belgrad üzerinden Budin’e yürüdü. 29 Ağustos 1605′de Estergon Kalesi bertaraf edildi ve tam karşısındaki Ciğerdelen kalesi kazanıldı. Sekiz Eylül’de Vişegrad, 19 Eylül’de Saint Thomas (Tepedelen) kaleleri alındı, 3 Ekim 1605′de ise Estergon Kalesi tamamı ile ele geçti.
Osmanlı ve Avusturya  sürekli yapılan savaştan dolayı sosyal ve ekonomik olarak çok yıpranmışlardı. Öncesinde yapılan barış görüşmelerinden hiç bir sonuç olmamıştı. Lakin 11 Kasım 1606′da Estergon-Komorin kaleleri arasında Zitva suyu ve  Tuna Irmağına döküldüğü yerde imzalanan Zitvatorok Antlaşmasıyla barış olmuştu.
Düzenlenen antlaşmayla Eğri kalesi, Estergon kalesi, Kanije kalelsi Osmanlıda, Raab Kalesi (Yanık kale) ve Komarom kaleleri Avusturyalıların olacaktı. Avusturya bir kereliğine olmak üzere iki yüz bin altın savaş tazminatı ödedi. Avustuya Arşidükü genelgede Osmanlı Padişahına eş değer sayılacak ve Osmanlı sulanı Avusturya Arşidüküne yazışmalarında Kutsal Roma İmparatoru (Cesar/Kaiser) unvanıyla görüşecek, her 3 yılda bir karşılıklı hediyeler gönderilecekti. Avusturya’nın iser Macaristan’a ödemekte olduğu yılda 30.000 altın ise kaldırılacaktı. Zitvatorok Antlaşması, Osmanlıların tarafına iyi gibi olsa da Osmanlı Devleti artık eski gücünde değildi. Antlaşma ile Osmanlı Devleti’nin Avusturya’ya üstünlüğü sona ermiş, siyasi bir çok denge Osmanlı tarafına bozulmaya başlamıştır.

Ramazan Oğulları Beyliği

Anadolu’daki beyliklerden en fazla ömürlülerinden birisi olan Ramazan oğulları Beyliğidir, Yavuz Sultan Selim döneminde 1510 yılından sonra ise Osmanlılar’a tabi olmuşlardı. I. Ahmet döneminde 1609 yılından sonra Adana’nın Halep’e; Sis ve Tarsus’un da Kıbrıs Beylerbeyiliğine bağlanmasıyla Ramazanoğulları Beyliği sona ermiştir. I. Ahmet, böylece Ramazanoğulları Beyliği’ne resmen son vermiş oldu.

1603-1618 Safevilerle durumları

- 1603-1618 Osmanlı-Safevî Savaşı
- Nasuh Paşa Antlaşması
Padişah I. Ahmet tahta geçtiğinde, Osmanlı İmparatorluğu batı kısmında Avusturya ile, doğu kısmında ise Safevi devleti ile savaş halindeydiler. Osmanlı ordusu başında Sinan Paşa komutasında Nahçıvan üzerinden Revan’a ilerledi. Yeniçeriler artık Van’a dönülmesini istiyorlardı. ve bu sebeple Osmanlı ordusu kışı Van’da geçirdi.
Tebriz’i tekrardan geri almak için yapılan savaşta Osmanlı ordusu, Şah Abbas’ın ordularını Selmas yörelerinde mağlup etti. Erzurum Beylerbeyi ise Sefer Paşa’nın çekilen düşman askerlerini izleyip ordudan ayrılmasını fırsat bilen Şah Abbas, ordu merkezine sert bir saldırıda bulundu. Mağlup olan Sinan Paşa önce Van’a, daha sonra da Diyarbakır’a çekilmek zorunda kaldı. Şah Abbas önce Şirvan, Şemahi ve sonrada Gence’yi kolaylıkla sahip oldu. Osmanlı İmparatorluğu Avrupa’da süren Avusturya Savaşı ve içten isyanlarla mücadele ettiği için İran cephesinde başarı sağlayamıyordu. Bu sebeple Sadrazam Nasuh Paşa, Şah Abbas’ın barış önerisini kabul etmek zorunda kalmıştır.
1612 yılında yapılan Nasuh Paşa Antlaşmasıyla dokuz sene devam eden Osmanlı-Safevi Savaşı bitirilmiş oldu. Yapılan antlaşmayla, Safeviler Osmanlı Devletine 200 deve yükü ipek vermeyi kabul ettiler. 1615 yılına kadar süren barış dönemi Şah Abbas’ın antlaşmayı bozması üzerine sona erdi. Yapılan savaşlarda Osmanlılar çok kayıp verdi. Sultan II. Osman (Genç Osman) döneminde, Nasuh Paşa Antlaşması temel alınarak yapılan Serav Antlaşması ile barış tekrar sağlanacaktır. (26 Eylül 1618).

Celali isyanları

- Celali İsyanları
Padişah, Yavuz Sultan Selim döneminde binlerce kişi ile baş kaldıran Bozoklu Celal, Osmanlı Devleti için büyük sorun olmuştu. Bu isyanlar bastırılsa da Anadolu’da meydana gelen iç isyanlar ve karışıklıklara yine Celali İsyanları olarak anıldı. Sultan I. Ahmet döneminde Celali İsyanları tekrar gün yüzüne çıktı. Tavil Ahmed,   Canboladoğlu, Kalenderoğlu ve Deli Hasan başkaldırmaları bunlardan en önemlileridir. Bu sırada Sadrazamlığa geçen Kuyucu Murat Paşa çok sert bir askerdi. Acıma nedir hiç bilmezdi. Hatta Öldürdüklerini açtırdığı kuyulara attırmak gibi bir yapısı olduğundan kendisine “Kuyucu” lakabı takıldığı söylenmektedir. Lakin Kuyucu Murat Paşa’nın ısrarlı ve sert tavrı sonunda Celali İsyanları zorlansa da galip gelmiştir.

Islahatlar

Yeni Veraset Sistemi

Ana madde: Kafes (Osmanlı)
Sultan 1. Ahmet döneminde yapılan Sultanahmet Camii
Padişah Yıldırım Bayezid döneminde başlayan, Fatih Sultan Mehmet (II. Mehmed) döneminde kanun haline gelen kardeş ölüm hak yasasını kaldırmıştır. Yerine ekber ve erşet kanununu (ailenin aklı yerinde olan en büyük üyesi) sistemini getirmiştir. Bu sebeple oğullarından 3′ü padişah olmuştur. Bu Padişahlar; Genç Osman, IV. Murad ve İbrahim’ dir. Ve kardeşi Mustafa’yı da önceki padişahlar gibi öldürtmemiş, hayatta kalmasına izin vermiştir. Lakin kardeşi Mustafa da padişah olmuştur. Bu kanun, kardeş ölümlerini önlemesi açısından Osmanlı tarihinde çok büyük bir önemi haiz kılmıştır.

Mimari çalışmaları

6 büyük minareli ve on altı şerefeli Sultanahmet Camii’ (4 Ocak 1610′da) nin temel atma töreni yapıldı. Dinine çok bağlı bir insan olan I. Ahmet, caminin temelleri esnasında eteğinde toprak taşıdı. Dokuz Haziran 1617′de tamamlanan Sultanahmet Camii ibadete açılmıştır. İlaveten Şehzadebaşı Kuyucu Murat Paşa Külliyesi, ElmalıÖmer Paşa Camii, İstanbul Mesih Paşa Camii, onun zamanında yaptırılan en önemli mimari eserlerdendir.

Dış kaynaklar

  • Uzunçarşılı, İsmail Hakkı (2003). Osmanlı Tarihi III. Cilt 1. Kısım: II. Selim’in Tahta Çıkışından 1699 Karlofça Andlaşmasına Kadar. Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları. ISBN 975-16-0013-8.
  • Sakaoğlu, Necdet (1999). Bu Mülkün Sultanları. İstanbul: Oğlak Yayınları. ISBN 875-329-299-6. say.200-209
  • Kinross, Lord (1977). The Ottoman Centuries. İstanbul: Sander Kitabevi. ISBN 0-224-01379-8.(İngilizce)
.
I. Ahmed
Osmanlı Hanedanı
Doğumu: 18 Nisan 1590 Ölümü: 22 Kasım 1617
Resmî unvanlar
Önce gelen
III. Mehmed
Osmanlı Sultanı
22 Aralık 1603 – 22 Kasım 1617
Sonra gelen
I. Mustafa
Sünni İslam unvanları
Önce gelen
III. Mehmed
İslam Halifesi
22 Aralık 1603 – 22 Kasım 1617
Sonra gelen
I. Mustafa

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *