Son 30 yıldır anne sütü üzerinde yoğunlaşan çalışmalar anne sütünün eşsiz bir besin olduğu ve bebek beslenmesindeki yerinin doldurulamayacağı gerçeğini ortaya çıkarmıştır. Bunun sonucu olarak anne sütü kullanımı tüm dünyada tekrar yaygınlaşmıştır. Özellikle gelişmekte olan ülkelerin yaygın bir sorunu olan yetersiz ve dengesiz beslenme; bir yandan bireylerin fiziksel, sosyal ve zihinsel gelişimlerini, diğer yandan da toplumun ekonomik ve kültürel gelişimini olumsuz yönde etkilemektedir.
Bu olumsuz etkiler en çok bebeklerde ve çocuklarda görülmektedir. Önemli ölçüde anne sütünün yeterli süre verilmemesiyle ortaya çıkan malnütrisyon, gelişmekte olan ülkelerin çocuk ölümlerinin yaklaşık % 50′sinin nedenini oluşturmaktadır. Ayrıca beslenme bozuklukları, ishalli hastalıklar ve alt solunum yolu hastalıklarının da zeminini hazırlamaktadır. Bu hastalıklardan korunmada anne sütü ile beslenmenin önemi çok büyüktür.
Anne sütü, bebeklerin sağlıklı büyüme ve gelişmelerine katkı sağlamanın yanında aile ve ülkeye sosyal ve ekonomik getirileri olan ideal ve vazgeçilmez bir besin kaynağıdır. Bebek beslenmesinde ilk 6 ay anne sütü verilmesinin önemi bebeğin beslenme, büyüme, gelişim ve hastalıklardan korunması için ideal içeriğe sahip olmasından kaynaklanır. Bu sebeplerle de birçok uluslararası ve ulusal kuruluş emzirmeyi bebek beslenmesinde öncelikle tercih edilmesi gereken beslenme yöntemi olarak belirlemiştir. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) de bu nedenle ilk 6 ay yalnızca anne sütüyle beslenmeyi önermektedir. Bu öneri Dünya Sağlık Örgütünün, 55. Dünya Sağlık Asamblesinde (16. Nisan 2002) kaleme alınmıştır.
Amerikan Pediatric Akademisi (AAP) çocuklarda obezitenin önlenmesini en önemli öncelikler arasında göstermektedir. Amerika da konu ile ilgili yapılan son meta analiz çalışmasında elde edilen epidemiyolojik veriler anne sütünün aşırı kilo insidansını önemli ölçüde azalttığını ve uzun süreli emzirmenin LDL kolestrol seviyesinin düşürülmesi, kan basıncı, tip 2 diyabet ve kardiyovasküler rahatsızlıklarla ilişkili olduğunu göstermektedir. Konu ile ilgili olarak Bakanlığımız tarafından ülkemizde çocuk sağlığının korunması, hastalıkların azaltılması, bebek ve çocuk ölümlerinin önlenmesi için diğer çocuk sağlığı programlarına paralel olarak 1991 yılından itibaren “Anne Sütünün Teşviki ve Bebek Dostu Sağlık Kuruluşları Programı” yürütülmektedir.
Programın temel mesajı “ Bebeklerin doğumdan hemen sonra emzirmeye başlatılması, ilk 6 ay sadece anne sütü verilmesi ve 6. aydan sonra uygun besinlerle beraber emzirmenin 2 yaşına kadar sürdürülmesidir.
Program “Bebek Dostu Hastaneler” kavramı ile başlamış, 2000’ li yıllara gelindiğinde “Bebek Dostu Sağlık Kuruluşları” olarak ilerleme kaydetmiş, Bebek Dostu ve Altın Bebek Dostu İl kavramları geliştirilmiştir. Bugüne kadar 81 ilimize “Bebek Dostu İl”, başarılı çalışmaları olan toplam 48 ilimize de “Altın Bebek Dostu İl” unvanı verilmiştir. İllerin Altın Bebek Dostu il olma yolunda yaptıkları sosyal aktivitelerle bölge halkının anne sütü ve emzirme konularında bilinçlenmeleri sağlanmıştır.
Doğru anne sütü uygulamalarını yerleştiren hastaneler, “Ulusal Bebek Dostu Hastane Değerlendirme Ekibi” tarafından ziyaret edilerek, uluslararası düzeyde hazırlanmış standart bir form çerçevesinde değerlendirilmektedir. Bu değerlendirme sonucunda başarılı uygulamalar yapan ve 100 puan üzerinden 80 üzeri puan alan hastaneler “Anne Sütü Komitesi” kararı ile “Bebek Dostu Hastane” olarak ödüllendirilmekte sonrasında ise, iki yılda bir gerçekleşen “yeniden değerlendirme” ile çalışmalarının kurumsallaşması sağlanmaktadır. Program başlangıcından bu güne 1049 “Bebek Dostu Hastane” sayısına ulaşılmıştır.
Ülkemizde gerçekleşen doğumların büyük çoğunluğu ise Bebek Dostu Hastanelerde gerçekleşmektedir. Aile Hekimliği uygulamasına geçiş ile beraber illerimizde “ Bebek Dostu Aile Sağlığı Birimi” uygulamasına geçilmiş 2014 yılı Temmuz ayı itibari ile 10397 “ Bebek Dostu Aile Sağlığı Birimi” sayısı ile ülke genelinde %50.03 oranına ulaşılmıştır.
Yoğun bakıma alınan bebeklerinde doğru anne sütü uygulamalarından yararlanabilmeleri için 2009 yılında DSÖ ve UNICEF “bebek dostu yenidoğan yoğun bakım” kavramını geliştirmiştir. 2012 yılında çalışma ülkemizde de başlatılmıştır. Ankara Etlik Zübeyde Hanım Kadın Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi pilot çalışma için seçilmiş ve çalışmalarının tamamlanması ardından başarılı bulunarak üst komiteye sunulmak üzere hazırlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder